"Monotheist" harika bir albümdü. Yayınlanalı bir seneden fazla oldu. Genel anlamda gelen tepkiler sizi mutlu etti mi?
Evet, hem de çok. Biliyorsun bu 16 senelik bir aradan sonra yayınlanan ilk Celtic Frost albümüydü. Bu söyleyeceğimin kibirlilik olarak algılanmasını istemem ama işin aslı biz diğer insanları değil kendimizi mutlu edecek olan albümü yapmayı hedefledik. Bizim istediğimiz gerçekten Celtic Frost hissiyatına sahip bir albüm yapmaktı.
Albümü kaydetmeniz 4-5 senenizi aldı öyle değil mi?
Evet ve bunun sebebi tamamen içimize sinen bir albüm yapabilmekti. Albümü birkaç ay içinde de hazırlayıp akabinde turneye çıkabilirdik ama biz gerçek bir Celtic Frost albümü yapmak istedik. Doğal bir biçimde gelişen ve gerçek bir grup tarafından yapılmış bir albüm. Eğer bunu para için yapıyor olsaydık, bu kadar uğraşmazdık. '90'lı yıllar boyunca tekrar bir araya gelmemiz için bir sürü teklif yapıldı ve cidden büyük paralar önerildi. Biz grubu bunun için değil müzik ve arkadaşlık için bir araya getirdik. Bu 4-5 yıllık süreç içerisinde Martin ile dostluğumuzu tekrar canlandırdık ve albümün yapımı için dışarıdan herhangi bir maddi destek almadık, çünkü kontrolün tamamen bizde olmasını istiyorduk.
"Monotheist" lirikler bazında çok kişisel bir albüm. Bolca sembolizm ve fantastik imgeler içeren lirikleri bırakıp neden böyle lirikler yazdınız?
Bunun temel sebebi yaşlanmış olmamız. Oldukça zorlu yıllar geçirdik. İlk albümümüzü yaptığımızda hayatı tanımayan genç insanlardık ve anlatabilecek çok şeyimiz yoktu. Bu nedenle tarihi ve fantastik hikayeler yazıyorduk. Şimdi ise 40'lı yaşlarımızdayız ve kendimizle ilgili anlatacağımız çok şey var. Bu albümün yapımı esnasında hayatlarımızda gerçekten büyük etkilere sahip olan olaylar yaşadık. Bunların tümü liriklere yansıdı.
"Monotheist" albümünün digipack baskısında 'Temple Of Depression' isimli bir bonus parça var. Bu benim favori parçam.
Benim de.
Yazının devamını okumak için abone olmanız gerekir. BlueJean-Headbang Dergilerindeki şifre ile abone olabilirsiniz.
|